Antalya’da zihinsel engelli kişiyi öldürdükleri iddiasıyla 2 sanık hakim karşısında
Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde, yüzde 80 zihinsel engelli eski eşini darbederek öldürdükleri argüman edilen bayan ve birlikte yaşadığı eski kocasının yargılanmasına başlandı.
Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Ç.Y. ile U.P. tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, maktul yakınları ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Sanık Ç.Y. savunmasında, maktul Selahattin Erbaş’ın (52) ilk eşi olduğunu belirterek, daha sonra boşanarak U.P. ile evlendiğini söyledi.
Daha sonra U.P. ile de boşandıklarını ancak aynı evde yaşamaya devam ettiklerini ifade eden Ç.Y. ilk eşi Selahattin Erbaş’ın evlilikleri boyunca “sapkın” ve “sapık” davranışlar içerisinde olduğunu öne sürdü.
Evlilikleri sırasında maktulün kendisini uyuşturucu içmeye zorladığını, daima darbettiğini, büyük oğluna da uyuşturucu verdiğini ileri süren Ç.Y, konuşmak için meskene çağırdıkları Erbaş’ın kendisini taciz ettiğini iddia etti.
Bunun üzerine maktulü kandırarak ellerini arkadan bağladığını anlatan Ç.Y, boruyla Erbaş’a vurduğunu kaydetti.
O periyot resmi nikahlı eşi olan U.P’nin eski eşi ile yaşananları duyunca sinirle geldiğini belirten Ç.Y, “Eşim de ‘çocuklarına nasıl bunları yaşatırsın?’ diyerek vurdu. Şoke olduğum için U.P.’nin maktule kaç defa vurduğunu bilmiyorum. Daha sonra maktulün gitmesini istedim. O halde bile bana karşı sapıklık yapıyordu. Gitsin diye meyve bıçağının uç kısmına bedenine değdirdim. U.P.’de balta sapı vardı ama öldürecek kadar vurmadı. U.P. maktulü evin önüne çıkardı, yine de gitmedi. Gitsin diye değnekle bir kere vurdum. U.P. onu bahçeden dışarı attı. Ellerinin ipini kestim. Kalktı gitti.” dedi.
Ç.Y, öldürme kasıtlarının olmadığını öne sürerek beraatini istedi.
Sanık U.P. de Ç.Y’nin meskene geldiğinde rastgele bir olumsuzluk yaşanmaması için üst kattaki yatak odasında beklediğini söyledi.
Yaşananların planlı gerçekleşmediğini tez eden U.P, “Bir erkeğin kendisine yediremeyeceği kelamlar duydum. Sinirlendim ve odadan çıktım. Koridordaki sopayı aldım. Ç.Y. de demir boruyu aldı. Öfkeli olduğum için maktule 3-5 kez sopayla vurdum. Ç.Y. ‘Bunu dışarı çıkaralım başımıza bela olacak.’ dedi. Ayağını çözdüm. Kapının önüne çıkardım. Hala gitmemek için direniyordu. Sonra sürükleyerek dış kapıya çıkardım. Ç.Y. ile ellerindeki ipi çözdük. içeri girdik. Yeniden gitmediğini görünce, korkutmak gayesiyle mutfaktaki satırı silah imgesi vererek dışarı çıktım. O denli görünce koşar adım gitmeye başladı.” sözünü kullandı.
Erbaş’ın yaşamını yitirdiğinden de haberlerinin olmadığını öne süren U.P, bunu eve gelen jandarma ekibinden öğrendiklerini aktardı.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi
Maktulün annesi Adalet Erbaş ise yüzde 80 zihinsel engelli olan oğlunu evlerine gelen Ç.Y. ve U.P.’nin götürdüğünü tez etti.
Mahkemede şahit olarak dinlenen, maktul Selahattin Erbaş ile sanık Ç.Y’nin en küçük oğulları K.O.E. ise annesinden şikayetçi olmadığını söyledi.
Duruşmada temel hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, sanıklar hakkında “boşandığı eşi kasten öldürmek”, “beden veya ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek nitelikli kasten öldürme” hatalarından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası talep etti.
Savcı, Ç.Y. hakkında ise haksız tahrik indiriminin uygulanmasını istedi.
Olay
Geyikbayırı Mahallesi’nde, 10 Mart 2022’de yol kenarında etraftakiler tarafından cesedi bulunan Erbaş’ın darbedilerek öldürüldüğü belirlenmişti. Jandarma ekipleri, cesedin bulunduğu bölgeye yakın bir evde kan izlerinin tespit edilmesi üzerine adresteki Ç.Y. ile U.P’yi (41) gözaltına almıştı.